11 Nisan 2012 Çarşamba

onbirnisan...



Daha dün gibi... 
İlk ağlayışını duyduğum an nasıl hıçkıra hıçkıra ağlamıştım, ömründe hiç ağlayamamış, ilk kez o an, orada ağlıyormuş gibi. Olduğum yerden olanca gücümle seni görebilmeye çalışmış, yanağın yanağıma dokunana kadar geçen birkaç saniyeye bile katlanamamıştım... Mutluluğun bi başka hali, paha biçilmez, yerine başka bişey konulamaz hali bu...
"Seni camdan bi kutuya koymak istiyorum, kimseler üzmesin, kırmasın seni, dayanamıyorum" diyen anneni anlamak sonuna kadar...
Kalbinde hep bi sızıyla dolaşmak, bir gülüşüyle dünyanın en mutlu insanı oluvermek.
Yada kıyamamak hep...
 Öpmek, öpmek, öpmek ama doyamamak...
 Uykudayken bile onu izlemek ve varlığına inanamamak, "bu güzel şey bizim kızımız mı şimdi? " diye sorup durmak birbirine...
Bizim gözlerimizin bu dünyada gördüğü en güzel şeyin, kızımızın, Nazımızın doğum günü bugün. 
Zamanın ne kadar hızlı geçtiğine inanamıyor insan. İlk mumunu üfleyecek, ilk pastanı keseceksin yada biz,  senin yerine yapacağız bunları...
Hep mutlu ol yavrum, ömrün hep güzelliklerle, iyilikle ve sağlıkla geçsin. O güzel kalbini kırmasın kimseler, o tanıdık tanımadık herkese gülücükler dağıtan güzel yüzün hep gülsün. 

2 yorum:

  1. nice yaşları olsun naz'ın, mutlu, sağlıklı, huzurlu... güzel yürekli ebeveynleriyle uzun, kocaman gülüşlerle dolu bir ömür diliyoruz..

    YanıtlaSil
  2. soğan mı kaçtı gözüme nedir....
    söz konusu minik sıpam olunca, böyle güzel dilekleri görünce niye böyle oluyorum acaba ben, fazla salgılıyorum şu hormonları sanırım...
    tesekkür ederim canım güzel dileklerin için. Kocaman gülüşlerle dolu bir ömür hepimizin olsun...

    YanıtlaSil

Yorumlarınız benim için çok değerli ve önemli. Her yeni fikrin, görüşün, düşüncenin bana katacağı birşeyler mutlaka vardır. Hepinize teşekkür ederim.