Nitekim bu blogda yer alan her tarifte olduğu ve olacağı gibi bu da benim mercimek çorbam. Ve neticede bunlar benim tatlarım , benim birikimim, benim mutfak sevgim, emeğim, mutluluğum.
Ben bir öğretmenim ve bir yıldır ücretsiz izindeyim, kızımla meşgul, sahalardan uzaktayım, özlüyorum işimi, çok da seviyorum ama kızımı daha çok seviyorum, onun en güzel ilklerini birebir görmek, doyasıya yanında olmak istiyorum...Çalıştığım zamanlarda, okuldan çıkıp eve geldiğimde mutfağa girmek, her gün çeşit çeşit şeyler yapmak bana terapi gibi gelirdi. Şimdilerde o kadar konsantre çalışamasamda (artık mutfağımda yalnız değilim çünkü, minik bi yardımcım var) hala en sevdiğim şey mutfağım, alet edavatım ve yemek yapmak...13 yaşında ilk yemeğim olan patlıcan musakka ile başladı bu serüven ve hala devam ediyor. Annemin evde olmadığı bir gün yemeği ben hazırlamak istedim ve... Afiyetle yedik. Annem neyin nasıl yapılacağını, nasıl pişeceğini öğretmemişti oysa. Tek yaptığım onu gözlemlemek ve uygulamaktı, birçok konuda olduğu gibi... O yumuşacık insanı hep gözlemledim ve çok şey öğrendim ben annemden.
Benim usül mercimek çorbasına gelince:
- 1,5 su bardağı kırmızı mercimek
- 1 tane havuç
- 1 küçük soğan
- tereyağ+ zeytinyağı
- 2 yemek kaşığı un
Eğer sarımsak tadını ve aromasını seviyorsanız üzerine ayrı bir yerde biraz tereyağı kızdırın. Bunun içine 2 diş sarımsağı rendelemek yada havanda dövmek suretiyle ekleyin. Biraz sarımsağın tadını yağa vermesini bekleyin ama sakın yakmayın. En son bi miktar pulbiber ilave edin ve altını kapatın. Bu sosu çorbaları servis ettiğiniz kaselere ekleyin arzuya göre. Deneyin bakalım, beğenecek misiniz? Bol limonu da unutmayın...
ellerine sağlık bende yapıyorum ama hiç havuç koymamıştım.bide böyle deneyeyim..
YanıtlaSilTavsiye ederim, hem rengi güzelleşiyor, hem de besin değeri artıyor. kolay gelsin.
Sil