30 Kasım 2015 Pazartesi

Üç malzemeli un kurabiyesi

Bazı tarifler vardır, mükemmeldir, bence...
Saatlerce oyalamaz, tutar mı tutmaz mı, evde şundan da var mıydı acaba dedirtmez, yapanı da tadanı da memnun eder falan.... Benim için baş tacıdır.
Bu da onlardan biri. Çocukken pastaneye gittiğimde tek istediğim bi an önce o nefis un kurabiyelerinin tadına bakmak olurdu. Tam da o hisleri bana tekrar yaşatan bi kurabiye kendisi. Hem de üç malzemeli!


Kendisiyle tanışmamı sağlayan da aynı okulda çalıştığım sevgili arkadaşım Hanife. Tarif bölümünde linki bulunacak az sonra, girin bi gezin bloğunu, ben çok seviyorum. Bi de ilk günden tarif defterimde yerini alan mozaik pastası var ki...Beni yıllar sonra mozaik pasta ile barıştıran Osmanlı Kahvecisi' nin moziklerinden sonra ikincidir tarifi.

Kaynak: ( Barış Ege' nin Annesi )

  • 1 paket toz krem şanti
  • 1 su bardağı sıvıyağ
  • 3 su bardağı un
Üzeri için: pudra şekeri



Topu topu üç kalem malzememizi bir kapta buluşturuyoruz. Ve güzelce yoğuruyoruz. Ceviz büyüklüğünde hamurları yağlı kağıt serdiğimiz tepsiye diziyoruz. 170 derece fırında 15 ila 17 dakika boyunca pişiriyoruz. Un kurabiyesi olduğundan elbette kızarmasına izin vermeden fırından alıyoruz. Dolayısıyla bu yüzden fırınla göz temasını kesmiyoruz.
Soğuduğunda üzerine pudra şekeri serpiyoruz. Sonra çayımızın kahvemizin yanında zevkle ve afiyetle tüketiyoruz. Ve hiiç bayatlamadığına da bizzat tanıklık ediyoruz.

27 Kasım 2015 Cuma

Mayasız hamur ( kahvaltılık hamur kızartması )

Çoook boşladığım sevgili bloğum, bilmiyorum aramızdaki bu uçurum nasıl yokolacak ama bana da hak ver tatlım! Çoluğa çocuğa karıştım malum, hele ki bugünlerde evdeki cırlamalar, Yılmazlar' ın evinden yükselen sesler artmaya başladı. Bizim yenidoğan artık kahkahalara, çığırmalara, ben burdayım demelere, bol bol sesli tepki vermelere başladı. Çokça sırıtan güzel bi kız maşallah! 

2009 ' da Marmaris' e tayinimiz çıktığında iki kişi olan ailemiz bugün dört kişi ve bu tarifsiz bir mutluluk... Naz kocaman bir abla oldu kesinlikle ve aslına bakarsan çok da anlayışlı ve çok da olgun bir çocuk o. Çoğu büyüğünün başaramayacağı şekilde bir olgunlukla duruma yaklaşmayı becerebilen benim büyük kızım kendisi...Ve abla olmaktan çok memnun, zaten konuşmaya başladığından beri  "büyüyünce ne olmak istiyorsun?" sorularına verdiği tek cevap "ABLA" idi bugüne kadar.

Sabahları Naz'ı uyandırma işini de Melek' e yıktım. Uyanma vakti geldiğinde Melek' i götürüp Naz' ın yatağına bırakıyorum ve ablası büyük bir mutlulukla kardeşine sarılarak başlıyor güne. 
Çoook güzeller çok! 
Geldiği günden beri şükürlerimin sayısını artıran, ne kadar şanslı ve mutlu olduğumuzu yüzümüze bir kez daha haykıran güzel kızım, Meleğim....Annesinin küçük kızı, çok tatlısı, kavruk lokumu....
Mama sandalyesine oturup soframızı daha da renklendireceğin günlerin hızla gelmesi dileğiyle güzel kızım...Bu tarif sana gelsin diyorum...
Hafta sonu kahvaltısına yapın lütfen, kabarma, pofidik ve pratik olma garantili...


  • 1 yumurta
  • 1 su bardağı sulu yoğurt
  • 1/2 çay kaşığı karbonat
  • 4 su bardağı un
  • tuz
  • kızartmak için sıvıyağ


Sulu yoğurtttan kasıt bardağın yarısı yoğurt, yarısının da yoğurdun suyu olmasıdır. 
Tüm malzemeleri karıştırıp merdane ile hamuru açın. Çok ince yada çok kalın olmayacak şekilde bir hamur elde edin. Kalın düşerse pofidiklik sağlanmaz, aklınızda bulunsun. Zaten bir iki yaptıktan sonra oranınızı bulursunuz. Açtığınız hamurdan bir bardak yarımıyla daireler elde edip kızgın yağda kızartın.