26 Aralık 2012 Çarşamba

Çıntar yada melki

Tek kelime!
Bayılırım!
Mevsimi geldiğinde, gözlerim tezgahlarda arar onu. Turuncu şapkasıyla "Ben burdayım!" dedi mi bi yerlerden, dört köşe olurum. Sonra sonu gelene kadar her hafta yenir bizim evde, bıkana kadar. Ama ben bıkmam! Eşimin arkadaşları sağolsun, bir de onlar toplar getirirler taze taze dağdan tepeden...
Eve geldiği anda önce onunla meşgul olurum. Önce güzelce yıkarım, arındırırım tozundan çamurundan. Sonra kaynar suda bekletirim beş dakika kadar. Bir daha yıkarım ardından ve doğrar kaldırırım kapaklı bir kaba. Pişmeye hazırlarım yani onu, ertesi gün ya da daha sonraki gün için...
Pişirmek istediğim zaman da 10- 15 dakikada hazırdır benim güzel çıntarım!
Melki de diyorlar burada pazarda. Ben çıntar olarak tanıdım onu, melki garip geliyor.


  • yarım kg çıntar
  • 1 tane irice kuru soğan
  • 2-3 diş sarımsak
  • zeytinyağı
  • tuz, karabiber, pulbiber
Hazırladığınız çıntarı irice doğrayın. Küp küp kestiğiniz soğanı ve sarımsağı zeytinyağında soteleyin. Çıntarı atın ve kavurmaya başlayın. Yaklaşık 10-12 dakika kadar sonra baharatlarını ve tuzunu da ekleyin. Pişen çıntarı ocaktan alıp servis edin.
Farklı hallerle sofranıza alabileceğiniz çıntarın en doğal, en öz hallerinden biridir bu hali.

14 Aralık 2012 Cuma

Tantuni

Cuma akşamı cuma akşamı farklı bişey yemek istedi canım. Düşün taşın, nerden bulduysam, buldum çıkarttım tantuniyi olduğu yerden. Fazla vakit alan bir hali de yok, öyleyse hemen sıva bakalım kolları. Naz' la giriştik tantuni yapmaya!


20 aylık bir bebeğin hayal gücü, düşünme sistemi, başardıkları, duyguları, her geçen gün beni öyle şaşırtıyor ki, bir mucizeye tanık oluyorum o büyüdükçe, insan denen mucizeye...
Akşamüstü gözlerine bakıp "annecim seni çok seviyorum" dedim. Gözlerime kocaman bir insan büyüklüğüyle baktı ve yaklaşıp yanağıma bir öpücük kondurdu. Sadece 20 aylık bir geçmişin sevgi denen güce, sevgiyle verdiği yanıt beni kendimden geçirdi. O an "ölsem" dedim, "şu anı yaşadım ya, hiç dert değil!" . Bu ne güzelliktir Allahım, şükürler olsun sana.


Naz' la çıktığımız tantuni yolculuğu sevgili babamızdan da tam not aldı, lavaşlara sarılıp afiyetle yendi. İçinde olması gerekenler diye hayal ettiğimde kimyonu ve biber salçasını buldum, bir de sarımsağı. Mutlaka ekleyin, iyi bi uyum yakaladılar.



  • 350- 400 gr küçük küçük doğranmış kırmızı et
  • 2 tane yeşil biber
  • 2 diş sarımsak
  • zeytinyağı
  • 1 tane büyükçe kuru soğan
  • 1 tatlı kaşığı biber salçası
  • tuz, karabiber, kimyon
Servis etmek için:

  • lavaş
  • domates
  • sumakla harmanlanmış soğan
  • yeşillik, marul, maydanoz
Eti suyunu çekene kadar kavurun. Ardından üzerine 1 su bardağı kadar sıcak su ekleyip pişmeye bırakın.
Küp küp doğranmış soğanı, biberi ve sarımsağı da ekleyin ve fazla geciktirmeden salçayı ve baharatları ilave edin.
Hazırladığınız tantuniyi lavaşlara, dilediğiniz malzemeleri de ekleyerek servis edin.

10 Aralık 2012 Pazartesi

Ispanaklı tavuk ograten


Beşamelli, ıspanaklı, kaşar peynirli bir çeşit tavuk yemeği aslında bana kalırsa. Ama üzeri rendelenmiş peynirle kaplanmış, kabuk bağlamış yemeklere genel olarak verilen isim buymuş. Gratin veya graten diye de çıkabilir karşınıza. Ya da üzerini kaşarla kapladıysanız bir yemeğin ,oldu mu size ograten...


Bi deneyin derim, ben çok beğendim. Eşime her gün öğlen için yemek gönderiyorum, daha sağlıklı beslensin, simitle, poğaçayla, şunla bunla öğününü geçiştirmesin, kaliteli kaliteli yesin içsin, bu sayede sağlıklı olsun, ömrü uzasın, benle daha uzun bir ömür geçirebilsin diye! İnsan sevdiğini, insan çok sevdiğini...

Eşim ve bir kaç arkadaşı birlikte yiyorlar yemeklerini. Duyumlarıma göre orada da pek sevilmiş, beğenilmiş. Afiyet şeker olsun deyip geçelim malzemelere.

  • 300 gr kadar ıspanak
  • 1 tane kuru soğan
  • 1 diş sarımsak
  • 3 tane haşlanmış tavuk budu
  • tuz, karabiber
  • zeytinyağı
Beşamel sos için:

  • 2 su bardağı süt
  • 3 yemek kaşığı un
  • tereyağ
  • muskat rendesi
Üzeri için:

  • kaşar peyniri rendesi
Yıkayıp suyunu süzdürdüğünüz ıspanağı doğrayın. İnce ince doğradığınız soğanı ve sarımsağı zeytinyağında çevirin. Üzerine ıspanağı koyup kavurun. Tuzunu ekleyip ocaktan alın.
Haşladığınız tavuk etlerini çok küçük olmayacak şekilde didin.
Diğer taraftan tereyağında unu kavurun. Üzerine soğuk sütü yavaş yavaş ekleyin ve bu esnada sürekli çırpın. Koyulaşmaya başlayınca muskat rendesini ekleyin. Çok koyulaşmasına izin vermeyin, zira şahsım adına beşamel sosun koyu kıvamlısı pek makbul değil.
Fırın kabının tabanına tavukları yerleştirin. Üzerine sotelenmiş ıspanağı yayın. Ispanakların üzerine de hazırladığınız beşamel sosu, en üste de kaşar peyniri döşeyin.
200 derece fırında üzeri kızarana kadar pişirin. Fırından çıktığında 5 dakika kadar bekletip dilimleyerek servis yapın.




7 Aralık 2012 Cuma

Arzum'dan Türkiye'de Bir İlk Daha!

arzum 90 gun iade

Arzum ilklere imza atmaya devam ediyor, şimdi de 90 Günde Para İade Garantisi kampanyasını gerçekleştiriyor.

1 Kasım 2012 - 31 Aralık 2012 tarihleri arasında gerçekleştirilecek kampanya boyunca satın alınan Arzum markalı ürünlerden memnun kalınmadığı takdirde fatura tarihinden itibaren 90 gün içerisinde ürün iadesi yapılacak.

Arzum bu kampanyasıyla sadece müşteri memnuniyetine odaklanmakta. Böylelikle kampanya süresince aldıkları Arzum ürünlerinden memnun kalmayan tüketiciler fatura tarihinden itibaren 90 gün içinde iade haklarını kullanabilecekler.

Hedeflerine ulaşma konusunda tutkulu, motivasyonu yüksek ve başarı odaklı bir ekip olduklarını her seferinde kanıtlayan Arzum, ürünlerine olan güvencesiyle de tüketicilerinin Arzum ürünlerinden kolay kolay vazgeçemeyeceği konusunda kendine güvenmeye devam ediyor.

Arzum’u sosyal medyadan takip etmek isteyenler için;
Facebook: www.facebook.com/arzumevaletleri
Twitter: www.twitter.com/arzumevaletleri

Bir bumads advertorial içeriğidir.

3 Aralık 2012 Pazartesi

Fırında kuzu gerdan


Tamamıyla her hakkı bana ait olan, o kadar da nefis bir yemektir kendileri.
Bir süredir buzluğumda bekleyen gerdanım için çeşitli fikirler türettim hep, ama hiç birini yeterince beğenip uygulamaya geçemedim. Sonunda hafif ekşi soslu, sarımsaklı, aslında tam da beni tanımlayan bu tarifi oluşturdum zihnimde ve yaptım.
Önce patates, sonra lime lime ayrılan, bi o kadar da lezzetli et sosa doyacak ve ortaya enfes bişey çıkacak! Yaptım, oldu...


Yalnız biz sofrada kemik görmekten pek hoşlanan bir aile değiliz, üstelik tabakta o kemiği dürtüp durmaktan hiç de hazzetmiyorum. O yüzden klasik olarak kemikli haliyle değil benim sunumum, bizzat etli! Gerdanı düdüklüde bi güzel haşladım. Eti kemiğinden ayrılana kadar! Sonra onu tüm kemiklerinden arındırdım ve yemeğimi yapmaya öyle başladım.

  • 1 tane kuzu gerdan (bir dilim değil yani, bir tane kuzunun gerdanı işte)
  • 3-4 tane patates
  • 2 diş sarımsak
  • 1 tane limonun suyu
  • zeytinyağı
  • tuz, karabiber
Patatesleri ne ince ne de kalın olacak şekilde halka halka dilimleyin ve yanmaz tavada, çok az zeytinyağında arkalı önlü pişirin. Ancak patatesler yeterince pişmesin.
Genişçe ve kapaklı bir fırın kabına patatesleri yerleştirin. Eğer kapaklı fırın kabınız yoksa alüminyum folyo ile sarabilirsiniz, yiyeceklere temas etmedikten sonra sakıncası yok. Sonra da üzerini açarsınız biraz kızarmış görüntüyü elde etmek için.
Patatesin üzerine etleri yayın.
Bir kapta dövülmüş sarımsak ile tuzu, karabiberi ve limon suyunu buluşturun. Bu karışıma 1- 1,5 bardak kadar da etsuyu ekleyin ve etlerin üzerine boşaltın. Kapağını kapatın ve üzeri hafif kızarıp patatesler iyice pişene kadar 230 derece fırına sürün.
Etler fazla kızarırsa kurur lezzeti kalmaz, dengeyi iyi ayarlamak lazım.
 Nefis, hafif bir et sizi bekliyor. Afiyet olsun.