17 Eylül 2014 Çarşamba

Sakızlı muhallebili kemalpaşa tatlısı

Yaz tatilinin başında Çanakkale' ye giden ve orada epeyce vakit geçiren eşimin ailesi dönüşte bize Biga Peynir Tatlısı getirmişler. Yani ne farkı var ki bizim Kemalpaşa ile derseniz, ben paketi açtığım anda aldığım o nefis peynir kokusuna başka bi pakette daha rastlamadım.

Ben de sıcak yaz aylarında peynir tatlısının tadını biraz daha serinletmek ve hafifletmek için üzerine muhallebi yapmaya karar verdim. Seçimim sakızlı muhallebiden yana oldu çünkü bizim evde en sevileni o...




  • 4 su bardağı süt
  • 3 çorba kaşığı nişasta
  • 3 çorba kaşığı un
  • 1 su bardağı şeker
  • 100 gr tereyağ
  • 2 adet damla sakızı
  • 1 paket Kemalpaşa tatlısı
  • Pakette yazdığı kadar şeker ve su



Kemalpaşa tatlısını pakette yazdığı üzere pişirin ve soğumaya bırakın.
Damla sakızını güzelce ezin. Tencerede süt, un, nişasta ve şekeri karıştırarak pişirmeye başlayın. Göz göz olunca ocaktan alın ve damla sakızını, tereyağını ekleyip yüksek devirli mikserle 5 dakika kadar çırpın. 


Soğuyan Kemalpaşaların üzerine -ister porsiyonluk, isterseniz bir tepsiye sıralamak suretiyle- hazırladığınız muhallebiyi dökün ve tekrar soğumaya bırakın. Soğuduğunda ki gerçekten çok güzel oluyor, afiyetle tüketin...



12 Eylül 2014 Cuma

Vişneli muffin, topkek yada en havalısından nutellalı vişneli CUPCAKE!

Başlığı yazarken azıcık dalga geçtim sanırım... Ama bazen, bizdeki bu fazla özentili hallerden fenalıklar geliyor bana... Neyse, konu derin!
Okullar açıldı malum, öğretmen milleti ve onların yavruları içinse açılalı 15 gün oluyor. Okul bahçeleri cümbüş, şenlik ve bol karmaşa içinde...
Benim kızım da bu yıl bir üst sınıfa geçti, menekşe iken papatya oluverdi, okulunda çok mutlu. "Bu çocuklar beni seviyor anne" diyor. Tabağındaki yemeğini başladığı günden beri tek başına ve tamamen bitiriyor. Tatilden döndüğümüz bir ay boyunca uygulanan "o yemek bitecek, tabağımızı yarım bırakıp kalkamayızzzz!" cümlelerim ve sonsuz istikrarım işe yaramış. Bazen beynimin yukarı yukarı zonkladığını hissettim. Çoğu zaman aydınlıkta başladığımız yemeği karanlıkta noktaladık. Gözyaşı, salya sümük, çok şey yaşadık. Ama çocuklar "kararlı" olduğunuzu gördüklerinde ister istemez kurallara boyun eğiyorlar. İlk bir kaç ağlama, sızlanma, reddetme, isyan sizi denemeye, hatta kararınızdan caydırmaya yönelik. Bunun için en güçlü silahlarını, gözyaşlarını kullanıyorlar. Çünkü biz onlara kıyamayız, bunu biliyorlar.
Ama bazen, bazı kuralların oluşması ve artık uygulanmaya başlaması gerekiyor. Ve bunun temelinin bu yaşlarda atıldığına inanıyorum. Elbette arada gözlerinin üstünden üstünden bakıp "kötü annesin sen!" cümlesini işittim kızımın ağzından ama Allah' tan öfkeliyken söylenen sözlere ehemmiyet vermem ben. Kavga bile etsem ve öfkeden kudursam, 5 dakika sonra herşeyi unutur gider şirinlik yaparım. Asla küs kalamam. Eşimle bırak bir günü, bi saat küs kalmışlığım yoktur, kedi gibi sokulurum hemen.


Yıllardır güvenerek ve severek yaptığım, tadından ve kabartısından her yapışımda yüzde yüz emin olduğum güzel bi kek. Top kek olunca çocuklar tarafından da daha bi seviliyor sanırım. Buzlukta vişnelerim vardı, onları da içine atınca hafif ekşili, güzel değişik bir tat oldu ve hemen bitti açıkcası...





  • 2 yumurta
  • 2 fincan pudra şekeri
  • 2 fincan şeker
  • 2 fincan yoğurt
  • 6 fincan un
  • 1 paket kabartma tozu
  • 1 çay kaşığı toz zencefil
  • 1 çay kaşığı tarçın
  • 1 su bardağı vişne
Yumurta ile şekeri (şeker + pudra şekeri) krema haline gelene kadar güzelce çırpın. Ardından yağ ile yoğurdu ekleyerek çırpmaya devam edin. Başka bir kapta karıştırdığınız un, zencefil, tarçın ve kabartma tozunu sıvı karışıma ekleyin ve yavaşça karıştırmaya devam edin.


Yaklaşık 14 tane muffin çıkacak bu karışımdan, ancak yoğurdun koyuluğu, unun kalitesine bağlı olarak miktar değişebilir. Bende 12 tane çıkıyor örneğin.
Muffin kalıplarına boşalttığınız hamurun üzerine vişneleri bir kürdan yardımıyla hafifçe bastırarak içine ekleyin.
Ardından 170 derecede önceden ısınmış fırında 40 dakika kadar pişirin.


Üzerine nutella sürüp cupcake haline çevirmek ve çocuğunuzun orasına burasına krema bulaştırarak yediğini izlemek de ayrı bir keyif. Ve bir keke nutella sürüp yemek, benim yıllardır yaptığım en büyük zevkim...

2 Eylül 2014 Salı

Şişe domates (konserve domates) serüveni: 2

Ağustos girdi mi, gözüm her yerlerde domates arar olur. Mümkünse tatilimi Temmuz ayında yapmış ve hiç ellenmemiş Ağustos' u bu işler için bir kenara ayırmış olmalıyım.
Bu yıl tam da istediğim gibi bir yaz geçirdim. Temmuz' da Kıbrıs' ta 10 gün süren mükemmel bir tatil geçirdim. Sonra biraz daha gezip tozup bayrama bağladık. Ardından koskoca bir Ağustos, nefis sebzeler, hoşça vakitler ve bolca kitap okumaca... Bu yılı kitaplar anlamında da çok verimli geçirdim. Çok okudum ve okudukça daha çok, daha çok, daha çok okumak istedim, hala da öyleyim, hatta elimde kitap kalmadı çünkü fazla hızlı gittim. Bi nevi kaynakları verimli şekilde kullanamadım, açıkta kaldımm!
Yanı sıra her yer domates felsefemi yerine getirdim ve bundan da inanılmaz mutluluk duydum, hala da aynı işle uğraşmaktayım.


Geçen yılın aksine bu yıl daha fazla domatese yüklendiğimden onları üçer üçer düdüklüde kaynatma fikri bu kez beni pek sarmadı. Onun yerine, eğer benim gibi çok sayıda yapacaksanız önereceğim bir yol var
.
Domateslerin kabuklarını soyun. Bunun için lütfen çok lezzetli, hoş kokulu ve içi dolu dolu olan armut domatesleri kullanın. Hani şu elips şeklinde, yumurta gibi olanlar.
Kabukları soyulan domatesleri küçük küçük doğrayın. Bu konuda yanınıza benim yaptığım gibi bir "yardımcı" alıp işi biraz hafifletin. Yaşa varol kocam!


Sonrasında onları bir tencereye atıp ocağın altını açın. 1 yada 2 çay kaşığı kadar tuz ekleyin. Ben 6 kg domatese bu kadar tuz koyuyorum. 1-2 fokurdadıktan sonra şöyle bi karıştırıp sıcaklığı yayın. 1-2 fokurdama daha gördükten sonra ocaktan alıp önceden hazır ettiğiniz temiz şişe veya kavanozlara hemen domatesleri boşaltın. Sıcak sıcak sağlamlığından emin olduğunuz kapakları kapatın ve ters çevirip bir gece öylece bekletin. Bu noktada kapağı kapatır kapatmaz elinizle kapağa bastırın, eğer içe göçmüşse zaten konserve olacak demektir. Ancak o sıcaklıkta bile hala şişkinse kapak, sonuç olumsuz olabilir. Bunu garantilemenin yolu ise yeni kapak kullanmak.
Tabi eğer hiç yıpranmamış, sağlam ve yeni gibi duran kapaklarınız varsa onlar da kullanılabilir.


Domates, en sevdiğim... Hep söylerim nereye girse mutluluk katar, tat katar diye. O yüzden yazın bu güzel domateslerinden kendimizi hiç mahrum etmemek adına, haydi domatesler şişeye!
Eğer az miktar yapacaksanız düdüklüde kaynatma fikri de fena değil, nitekim geçen yıl yaptığım şişe domateslerim de buraya tıkladığınızda karşınıza çıkacak! Kolay gelsin... Ha bu arada geçen yıl pişirmeye karşıydın, bu yıl noooldu diyenlere, ben sadece ısınmasını sağlıyorum, istediğim sıcaklığa geldiğinde kapatıyorum. Zaten aynı şeyi düdüklü daha fazla ısı kullanarak yapıyor, aslında aynı şey, belki bu daha hafifi hatta!