3 Ekim 2012 Çarşamba

Üzüm suyu ve "kurular"

Ne zormuş bu diş olayı yahu!
Diş etinin yarılıp, patlayıp bir dişe yol vermesi...
Çok şükür fazla bişey yaşadığımız yok, nelerini duyduk, ne nasihatler aldık. En yakınlarımızdan tutun tanımadığımız insanlara kadar herkes öcüledi diş zamanını!
İştahta bir miktar azalma, ki hala ekşi ve tatlı hayranlığımız sürüyor çok şükür!Onun dışında sabah erkenden ağlayarak uyanma, ki Naz yatak keyfi yapmayı seven, uykusundan gülücüklerle uyanan ve şarkılar söylemeye başlayarak yatağında bizi bekleyen bir bebektir. Şimdilerde bu şekilde uyanması tuhaf geliyor. Tabi bir de hayli yoğun bir huysuzluk, emmeye karşı artan ekstra bi düşkünlük... Zira maşallah, bütün dişler sözleşmiş resmen aynı zamanda çıkalım diye. Azısı, köpeği, her yerden diş geliyor. Bir de dişini gösterip "acıdı" demesi yok mu, tam ısırmalık oluyor!
Mümkün olduğunca öğünleri çeşitlendirmeye, farklı tatlar üretip aynı şeylerle sıkmamaya çalışan benim klasikleşmiş meyve sularımdan biri de üzüm suyu. Kahvaltı için mutlaka diyebileceğim bir vazgeçilmez farklı meyve suları. Yapılışı da hayli kolay.




  • 1 kg mor üzüm (hiç anlamam meyvelerin türlerinden mor üzüm işte, rengi pek hoş)
  • 1 su bardağı kadar şeker
  • 1 kg su (5 bardak)
Üzümleri saplarından ayırıp tencereye doldurun. Üzerine şekeri ve suyu ekleyip kaynamaya bırakın. Kaynadıkça bir patates ezeceği ile üzümleri ezin. Bu şekilde kaynayıp kıvama gelen meyveyi ocaktan alın. Soğuyunca süzün. Servis yaparken bir parça sulandırabilirsiniz isterseniz. Sizin de soğutarak, buz gibi, keyifle içeceğiniz nefis bir içecek olacak. 
Aynısını beyaz üzümle de yapabilirsiniz. O da denendi ve beğenildi tarafımızdan.



Ve kızımın vazgeçemediği kurular. Masamızdan eksik olmayan çeşit çeşit meyve kuruları. Konu komşu, eş dost, herkes bilir kızımın "kuru" düşkünlüğünü. Hatta kuru meyve gördüğü zaman gözleri parlayan bir kızım var benim. Eskiden parmak ucunda yükselip sadece bakmaya eren boyu da, artık o tabağa uzanmaya yetiyor. İtiraf ediyorum bu manyaklık benden bulaştı kızıma. 
Neler mi tüketiyoruz:

  • Yaban mersini kurusu
  • dut kurusu
  • siyah ve beyaz üzüm kurusu
  • kuru erik
  • kuru günkurusu kayısı
Tekliflere açığız, tavsiye edebileceğiniz, benim bilmediğim bir çeşit varsa zevkle denenir.  

5 yorum:

  1. Maşallah kızına, kuru düşkünlüğüne :) İştahlı çocuklara bayılıyorum. Yesin annesi yesin. Hepsi fayda :D

    YanıtlaSil
  2. Şimdiden bir potansiyel bir genç kız olarak güzellik ve sağlık iksirlerine başlamış. :)) Bravo ona. Çeşit çok geçen Cevahir'de bir aktarda 17 çeşit meyve kurusu vardı. Bir de yaban mersininin siyah olanı, müthiş faydaları var. Özellikle ileride olabilecek göz hastalıklarını ve bozukluklarını önlüyor. Biraz pahalı ve zor bulunuyor. Macro center'dan almıştım ben.
    Üzümü de sıkıp öyle bekletirseniz şıra oluyor galiba. Ellerinize sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. siyahını hiç duymamıştım.ararım ama buralarda bulunur mu ki! kırmızısını bile güç bela buluyorum. elbette her yerde var ama önemli olan hakikisini bulabilmek.

      Sil
  3. merhaba bloğunuz çok güzel:)
    izleyicinizim bende sizi bloğuma beklerim beğenirseniz izleyicim olmanızıda isterim hoşçakalın:)

    http://suslupuslublog.blogspot.com/

    YanıtlaSil

Yorumlarınız benim için çok değerli ve önemli. Her yeni fikrin, görüşün, düşüncenin bana katacağı birşeyler mutlaka vardır. Hepinize teşekkür ederim.