22 Ocak 2014 Çarşamba

Tam buğday unlu, Keten tohumlu, ayçekirdekli ekmek


Yalnızca ekmek demek yanlış olur belki de, ekmeküstü bişi kendisi, bi tık üzerinde yani...Tek başın, pasta niyetine...
Tabi ekmeğimizin lezzeti, onu yapan ellerden geliyor, Naz- Melike ortak yapımı...
Haznesini bile ikimiz tutup götürüyoruz makineye, sonra izliyoruz bi süre, yorum yapıyoruz hatta, nasıl karıştırıyor, ne yapıyor ne ediyor bu makine kardeş diye...Zaten potansiyel mevcut, anne-kız, ikimiz de sabahlara kadar konuşabiliriz hiç susmadan. Yani aslında ben bile bir yerden sonra susuyorum da, Naz' ın o minik çenesi hiiç kapanmıyor. Muhabbeti bitse şarkıları, şarkısı bitse şikayetleri bitmiyor. Hatta nerden duyduysa duymuş, almış bi de kaydetmiş hafızasına, dağarcığında Ankara' nın Bağları bile mevcut!
Ve şurası kesin, doğuştan çipli gelen bu neslin herhangi bir hareket, sözcük, bakış, tavır yada bir cümleyi kayda alması inanın saniyeler sürüyor. Lazım geldiği yerde de hoop çıkarıveriyorlar ve siz, dumur! " Nasıl yani??" halinde bakakalıyorsunuz.
Bu ekmeği defalarca kere yaptım, ve bu en sonuncu yaptığıma bayıldım. Ben ekmeğe her seferinde biraz süt eklemeye çalışırım, daha lezzetli geliyor bana sütlü ekmek.



Bu yapışımda içine bir bardak da ayran koydum, çok nefis oldu bana kalırsa, bi de böyle pofuduk pofuduk, ama içi bi o kadar da dolu dolu.
Ve her seferinde zeytinyağının haricinde içine 1 tatlı kaşığı kadar tereyağ koymaya çalışırım. Kokusunu dahi değiştiriyor halis tereyağı ekmeğin. Öğütülmüş keten tohumu,  bir de şeker yerine bal, mutlaka!


Malzemeler sırasıyla:

  • 1 su bardağı ılık süt yada ayran
  • yarım su bardağı ılık su
  • 1 çay kaşığı tuz
  • 1 çorba kaşığı zeytinyağı
  • 1 tatlı kaşığı tereyağ
  • 3,5 su bardağı tam buğday unu
  • 1 tatlı kaşığı bal
  • 1,5 tatlı kaşığı kuru instant maya
  • 2 çorba kaşığı öğütülmüş keten tohumu
Bip sesi geldiğinde, yani yarım saat dolduğunda:

  • 2-3 çorba kaşığı kadar -zevkinize göre- ayçekirdeği
Verilen sırayla koyduğunuz malzemeleri temel programda - genelde 1. program oluyor, 3 saatlik- pişirin.
Piştiğinde nemini alması için hazneyi metal bir ızgara üzerinde bir süre dinlendirin.
Sonra da alın size doyurucu, besleyici ve nefis bir ekmek....
Bir dipnot daha; 2. ve 3. fotoğraflar yazdan kalma ve sütlü  hali bu ekmeğin, ilk ve sonuncu fotolar ise ayranlı halin muhteşem yansıması...

14 Ocak 2014 Salı

14 OCAK!!!


Her an, her dakika, aklımda, kalbimde...
Yüreğimden ayrı, varlığımdan bağımsız düşünemediğim, sevdiğim, çok sevdiğim adam...
Yeni yaşın kutlu, her yaşın bizimle olsun.
SENİ ÇOK SEVİYORUZ.
DOĞUM GÜNÜN KUTLU OLSUN...

"Herşey seninle güzel,
 Duyduğum bu ses bile,
 Yalnız içtiğim su değil,
 Aldığım nefes bile..."

Pazı sapı kavurması


Egeli olmak, bir yandan bu konuda gerçek bir umman olan Nazilli' de doğup büyümek, elinizdekini asla heba etmemek anlamına geliyor bir süre sonra. Çünkü öyle görüyor, öyle yaşıyor ve öyle öğreniyorsunuz.
Pancar sapı, kereviz sapı, yaprakları, pırasanın yeşil sapları, ıspanağın kökleri... Hep ot, sap demeyin lütfen, inanıyorum ve biliyorum ki hepsi çok faydalı ve çok da lezzetli şeyler, bayılıyorum onlara....
Pazı pazardan en sık aldığım yeşilliklerden bir tanesi. Sarmasına da böreğine de ailecek hastayız!
Kalan saplar da tarafımdan değerlendiriliyor mutlaka, işte böyle.

  • 2 bağ pazının sap kısımları
  • 1 büyükçe kuru soğan
  • 1 adet havuç
  • zeytinyağı
  • tuz, karabiber
Ve üzerine mutlaka:

  • sarımsaklı yoğurt
  • tereyağında yakılmış toz kırmızı biber
Soğanları küp küp doğrayıp zeytinyağında kavurun. Ardından kabuğunu soyup halka halka doğradığınız havucu ve minik minik doğranmış pazı saplarını ekleyin ve kavurmaya devam edin. Kavurma işlemi esnasında tencerenin kapağını kapatmak işinizi kolaylaştıracaktır.
Ve bu noktada acı severler içine acı biberlerinizden ekleyebilirsiniz. Tuzunu ve biberini de ekledikten sonra ocaktan alın.
Üzerine yoğurdu ve yağını gezdirdikten sonra servis edin. Yanında kendi yaptığınız ve fotoğrafta görüldüğü üzere fırından yeni çıkmış tava ekmeği  ile....

3 Ocak 2014 Cuma

WAFFLE!


Aylardır içimde yanıp tutuşan evde waffle pişirme aşkı sonunda nihayete erdi ve karşınızda Melike' nin waffleleri...
Wafflenin nutella ile olan sonsuz aşkı dillere destan elbette, ancak inanın ben onu sadece bal ve fındıkla da sınırsız bir mutlulukla tüketiyorum. Bir kere hamurunu pişirdiniz mi zaten gerisi, yani yaratıcılığı size kalmış, türet türetebildiğin kadar! Yayılsın eve muhteşem vanilya aroması, gevrek waffle tadı...



 ( kaynak: pastadefteri )

  • 2 yumurta
  • 1 yemek kaşığı şeker
  • 1 paket kabartma tozu
  • 1 paket vanilya
  • 1 çay kaşığı tuz
  • 1,5 su bardağı un
  • 1 su bardağından biraz fazla süt
  • 1/4 su bardağı sıvıyağ
Üzeri için: ( aslında bu konuda tamamen özgürsünüz ancak yine de...)

  • nutella
  • biraz meyve ( kivi, çilek, muz...)
  • fındık, fıstık...
  • parça çikolata
  • vee vanilyalı dondurma, en çok bu yakışıyor waffle denen şeye bence...

Yumurtaların akını ve sarısını ayırın. Akını vanilyanın yarısı ile iyice köpürene kadar çırpın. Bu durum, wafflemizin güzelce kabarmasını sağlıyor.
Sarısı ile şekeri ayrı bir kapta çırpın.
Akının üzerine süt, sıvıyağ, kabartma tozu, kalan vanilya ve tuzu, en son unu ekleyip iyice çırpın.
En son ayrı bir yerde çırptığınız yumurta sarısı- şeker karışımını ekleyin ve ısınmış makineye bir kepçe karışımdan dökerek güzelce pişmesini sağlayın.


Pişen wafflelar sıcakken üzerine nutellayı sürün bolca. Ardından istediğiniz meyveler, fındık, fıstık, jelibon, çikolatalı karamelli soslar, pudra şekeri, çikolata....O kadar çok seçenek var ki, tercih ve yaratıcılık size kalmış.
Sonrasında da hoop gümm! Ve o nasıl bir mutluluktur öyle!