30 Ekim 2012 Salı

Uyku meleği...


Etkinliğin adı ne hoş değil mi?
Uyku meleği...
Meleklerimizin uyku sorunları ile ilgili anneysen' in 3 Kasım' da düzenlediği bu etkinliğe katılımlarınızı bekliyoruz.
Ayrıntılı bilgi için tıklayınnn!

25 Ekim 2012 Perşembe

Herkese mutlu bayramlar


Herkese sevdikleriyle birlikte mutlu bir bayram diliyorum.
Ağzınızın tadı hiç bozulmasın, bayram şekerleriniz yanınızdan hiç ayrılmasın. Bizim bir buçuk yıldır tadına doyamadığımız dünyalar güzeli şekerimizle dördüncü bayramımız olacak. Allah hiçbirimizi tatsız tuzsuz bırakmasın. İyi bayramlar...

24 Ekim 2012 Çarşamba

Dondurmalı irmik helvası



Mis gibi kokar ya hani kavrulmuş helva, bütün evi sarar onun o kavruk kokusu. Ocak başındakinin kavurmaktan kolu kopmuştur ama bu zevke değer! Şahsen bazen helva diye kıvranırım ben. İçinde az biraz da fıstık varsa, aman Allahım, değmeyin keyfime.
Bu koş- koşuştur günler içinde eşimle değil belki ama kızımla en büyük keyiflerimizden biri tatlı kaşıklamak. Eşimle değil çünkü kendisi tatlı yemekten pek hazzetmez. Kaşıklamak diyorum çünkü kızımın yaptığı işin adı tam anlamıyla bu. Ortada yenecek bişeyler varsa hemen çatal- kaşık dolabını açıp kendine bir adet kaşık seçiyor ve koşarak tabağa yanaşıyor. Önüne çektiği tabağı başlıyor kaşıklamaya. Öyle güzel ki bu halleri...


Tarif, lezzetine çok güvendiğim Yeşil Kividen. Küçük değişiklikler var tabi...Benim yıllardır yaptığım bir tarifim ve ölçülerim var elbet. Ancak bu tarif değişik geldi ve denemek istedim. Tebrik ederim, iyiki denemişim! Ayrıca helvaya dondurma çok yakıştı, hatta nefis oldu.
  • 1 su bardağı irmik
  • 2 su bardağı süt
  • 1 su bardağı şeker
  • 2 yemek kaşığı fındık, ceviz, fıstık ne arzu ederseniz
  • 1 yemek kaşığı tereyağ
  • 1 yemek kaşığı şeker
  • üzerine dilerseniz çikolata sosu
  • İçine mutlaka dondurma!
Şekeri ve sütü tencereye alın ve kaynamaya bırakın. İrmiği tereyağında kavurun ve rengi dönünce fıstığınızı ilave edin.
Kavrulan irmiğe kaynayan sütü ekleyin ve eklerken dikkatli olun. Karıştırarak irmiğin sütü çekmesini sağlayın. 1 yemek kaşığı şekeri ekleyip ocaktan alın.
Arda karıştırarak soğumasını sağlayın.
Çikolata sosunu hazırlayın.
Bir kaseye biraz helvadan koyun ve ortasını açarak dondurmayı yerleştirin. Sonra biraz daha helva ile kaseyi doldurun ve bastırın. Servis tabağına kaseyi ters çevirin. Üzerine biraz sos gezdirin ve afiyetle yiyin.

22 Ekim 2012 Pazartesi

Gülmeye Doyamayacağınız Leziz Bir Video


Bir bumads advertorial içeriğidir.

Bu blogda birbirinden doyurucu tariflere yer veriyorum, ama bu videoyu izlemeye doyamadım. Günün menüsünde leziz atıştırmalıklar değil, leziz atışmalar var!

Dünürlerin birbirini çekememesini konu alan Vanish’in yeni videosunda, eğlenceli atışmalara yer veriliyor. İğneleyici laflarla birbirlerine göndermeler yapan, kıskanç mimikleri ve oyunculuğuyla beni hayrete düşüren bu iki dünürü, yukarıdaki videoda izlemenizi tavsiye ediyorum. Gününüze biraz lezzet katmak istiyorsanız, bence siz de mutlaka görmelisiniz.

Üstelik Vanish’in Facebook hayran sayfasında, bu video ile bağlantılı bir aplikasyon da yer alıyor. http://bit.ly/omurbiterdunurgitmez adresine giderek ileride nasıl bir dünür olacağınızı öğrenebilir, pespembe bir çamaşır makinesi kazanma şansı yakalayabilirsiniz!


16 Ekim 2012 Salı

Uzmanlar Tavsiye Ediyor: Her Öğünden Sonra Bir Şaka!

Son günlerin en gözde Facebook uygulamalarından bir tanesi de Lipton Ice Tea Hararetmatik. Lipton Ice Tea Türkiye sayfası üzerinden ulaşabildiğiniz Hararetmatik uygulaması, IVR teknolojisiyle gerçekleştiriliyor. Türkiye’de ilk defa, yapılan şakayı kayıt etme özelliğine sahip bu teknolojiyle oturduğunuz yerden istediğiniz arkadaşınızı şakalayabiliyorsunuz. Bunun için tek yapmanız gereken, Facebook listenizdeki arkadaşlardan dilediğinizi seçip telefonunuzu ve hararetini yükseltmek istediğiniz arkadaşın telefonunu yazmak. Bu basit işlemden sonra Türkiye’nin son dönemdeki gözde komedyenlerinden İsmail Baki tarafından canlandırılan 5 ayrı telefon şakasından birini seçebiliyorsunuz. Günde 3 şaka hakkınız var ve unutmayın her arkadaşınıza sadece bir defa telefon şakası yapabilirsiniz.


Olay sadece şakayla da bitmiyor tabi. Eğer arkadaşınız şakayı sonuna kadar dinleme sabrı gösterirse hem siz hem de o SMS ile birer çekiliş numarası almaya hak kazanıyor. Her hafta sonunda da en fazla çekiliş hakkı elde eden kişi ise içi dolu, özel bir Lipton Ice Tea dolabı kazanıyor.

İsmail Baki’nin birbirinden renkli taklitlerini ister yemekten sonra tatlı niyetine yapın ister kahvaltıdan önce aç karnına. Bu şakalar karnınızı doyurmaz gerçi ama unutmayın uzmanlar her kahkaha bir pirzola değerinde diyor. Hararetmatik ile bol bol kahkaha atacağınız kesin.

Uygulamanın linki burada.

https://www.facebook.com/liptonhararetmatik/app_395429340516909


Seslendirmenin yapıldığı stüdyodan kamera arkası görüntüler ise çok eğlenceli:

http://youtu.be/bmkAfVBRBT4




Bir bumads advertorial içeriğidir.

13 Ekim 2012 Cumartesi

Kendini sevdiren yumurta ve turşu kavurması

Yarınki sabah kahvaltınızı şenlendirmek ve hafta sonuna yaraşır hale getirmek için bir nebze katkım olursa ne mutlu bana. 
Tarifler biraz uzak yoldan, İstanbul' dan bu kez.



İlki Nezaket Teyzem' den, kendini sevdiren yumurta. Şahsen yumurtam haşlama olacaksa mümkünse kayısı yada rafadan olsun, asla lop yumurta sevmem. Ama bu adı ben uygun buldum bu tarife, çünkü insan o lopu bu haliyle lop diye indiriveriyor mideye, zevkle. Yumurta sevmeyen birileri varsa evde deneyin mutlaka. 
Benim Nazımın ise sevmediği tek şey her durumda yumurta! Sevdiremedim bir türlü!!!

  • kişi sayısı kadar haşlanmış yumurta
  • beyaz peynir
  • kıyılmış maydanoz
  • limon suyu
  • zeytinyağı
  • tuz
  • istenirse pulbiber ve karabiber (bizimkinde Naz' ın şerefine ikisi de yoktu!)
Uygulama basit. Haşladığınız yumurtaları uzunlamasına ortadan ikiye kesip sarılarını çıkartın. Yumurta sarısı ile diğer malzemeleri buluşturup karıştırın vee beyazın üzerine harcı paylaştırın. Hem şık da bir sunum bana kalırsa...


İkinci tarifimiz Güler' den, turşu kavurması. Fasulye turşusu bir miktar suda bekletilir, çok bekletilirse ekşi tadı kayboluyor, dikkat! Küçük küçük doğranan fasulyeler bol soğanla kavrulur, biraz tuz ve nefis bişey olur. Alışkın olduğumuz bir tat değil ama anlatırken bile ağzım sulandı. Tatlıdan bile vazgeçerim de ekşi ve acıdan kolay kolay vazgeçemem sanırım. Acı biber kokar mı insanın burnuna, yada acı turşu suyu, of!
İyi sabahlar, iyi hafta sonları olsun ve hafta sonunuz çok uzunmuş gibi geçsin .

7 Ekim 2012 Pazar

Fındık kaplamalı kurabiye ve Nice yıllara EYMEN!


Bu ara bir tatlı ve kurabiye sevdasıdır gidiyor. Hem evde kurabiye kutusunda taze taze bulunsunlar istiyorum, hem okulda ders aralarında ağzıma atacak sağlıklı bişeyler arıyorum, hem de iştahım fena halde açık!
Bu ara kendi kendime ayıracak zaman bulamazken bir de bu ekstralarla uğraşıyorum ve akşam olduğunda mutfak tezgahından ayrılamıyorum. Gün boyunca 31 öğrencinin, ardından güzel kızımın peşinde koşturmak, ev işleri, yemek, bulaşık, dibi hiç görünmeyen çamaşır sepeti derken yatma saati geldiğinde sızıp kalıyoruz zaten. Herşey sabah 06.00' da kaldığı yerden devam! Olsun, sağlık olsun,sağlığımız yerinde olsun, sevdiklerimiz yanımızda olsun da varsın hep iş olsun, yapılır...
Evet nefis bi kurabiye bu da, görüntüsü de gayet başarılı bana kalırsa. Hani pastaneden hazır alınmış gibi duran cinsten!
  • 1 paket margarin yada 250 gr tereyağı
  • 5 yemek kaşığı pudra şekeri
  • 2 yumurta ( birinin beyazını ayırın)
  • 1 paket kabartma tozu
  • aldığı kadar un
  • 2 su bardağı çekilmiş fındık 
Fındık hariç diğer tüm malzemeleri bir kapta iyice yoğurun. Hamurunuz çok yumuşak olmamalı, pişerken yayılmaması açısından. O yüzden hamuru biraz sert tutarsanız iyi olur.
Şekil verip yuvarladığınız kurabiyeleri önce çırpılmış yumurta akına, sonra fındığa bulayın. Yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine koyduğunuz kurabiye hamurunun ortasına elinizle hafifçe bastırarak marmelat için yer yapın. Evde bulunan herhangi bir reçel yada marmelatı kullanabilirsiniz. Ben vişne kullandım, kayısı da fevkalade yakışır mesela. Ardından önceden ısıtılmış 170 derece fırında üzeri iyice kızarana kadar pişirin. Ben öyle seviyorum da!



Ve bugün biricik Eymen' imizin doğum gününü kutladık. Minik kuzucuk ilk pastasının, ilk mumlarını üfledi bugün. O mumları üflerken sulu Melike Teyze  tutamadı yine gözyaşlarını, inanın orada kimseler olmasa yani utanmasam hıçkır hıçkır ağlardım. Ne çabuk büyüyorsunuz kuzucuklar siz böyle. 
Ayrıca neydi o fondaki doğum günü müziği öyle, insanı iyice duygulandırıyor. Hiç olmamış o müzik Kadercim, mahvettiniz beni!
 Allah daha nice mutlu günlerini göstersin, hep mutlu olsun bizim minik sıpalarımız ve tüm dünya çocukları. Kimseye yakışmaz elbette ama özellikle çocuklar hiç üzülmesin, hiç ağlamasın, pembe hayallerine kimse el uzatmasın onların. 
Yavrusunun doğum günü annenin de doğum günü oluyor bir bakıma, onlarla tekrar doğuyor, tekrar ve bambaşka bir güzellikle, bambaşka gözlerle hayata yeniden MERHABA diyoruz. 
Doğum günün kutlu olsun EYMEN!
Senin de doğum günün kutlu olsun Kadercim!
Nice yaşlara!


Bu da, kızımın, arkadaşı Eymen' e hediyesi. Hediyemizin kartını Naz yaptı. Kendi elleriyle! Eline sağlık annecim! 




3 Ekim 2012 Çarşamba

Üzüm suyu ve "kurular"

Ne zormuş bu diş olayı yahu!
Diş etinin yarılıp, patlayıp bir dişe yol vermesi...
Çok şükür fazla bişey yaşadığımız yok, nelerini duyduk, ne nasihatler aldık. En yakınlarımızdan tutun tanımadığımız insanlara kadar herkes öcüledi diş zamanını!
İştahta bir miktar azalma, ki hala ekşi ve tatlı hayranlığımız sürüyor çok şükür!Onun dışında sabah erkenden ağlayarak uyanma, ki Naz yatak keyfi yapmayı seven, uykusundan gülücüklerle uyanan ve şarkılar söylemeye başlayarak yatağında bizi bekleyen bir bebektir. Şimdilerde bu şekilde uyanması tuhaf geliyor. Tabi bir de hayli yoğun bir huysuzluk, emmeye karşı artan ekstra bi düşkünlük... Zira maşallah, bütün dişler sözleşmiş resmen aynı zamanda çıkalım diye. Azısı, köpeği, her yerden diş geliyor. Bir de dişini gösterip "acıdı" demesi yok mu, tam ısırmalık oluyor!
Mümkün olduğunca öğünleri çeşitlendirmeye, farklı tatlar üretip aynı şeylerle sıkmamaya çalışan benim klasikleşmiş meyve sularımdan biri de üzüm suyu. Kahvaltı için mutlaka diyebileceğim bir vazgeçilmez farklı meyve suları. Yapılışı da hayli kolay.




  • 1 kg mor üzüm (hiç anlamam meyvelerin türlerinden mor üzüm işte, rengi pek hoş)
  • 1 su bardağı kadar şeker
  • 1 kg su (5 bardak)
Üzümleri saplarından ayırıp tencereye doldurun. Üzerine şekeri ve suyu ekleyip kaynamaya bırakın. Kaynadıkça bir patates ezeceği ile üzümleri ezin. Bu şekilde kaynayıp kıvama gelen meyveyi ocaktan alın. Soğuyunca süzün. Servis yaparken bir parça sulandırabilirsiniz isterseniz. Sizin de soğutarak, buz gibi, keyifle içeceğiniz nefis bir içecek olacak. 
Aynısını beyaz üzümle de yapabilirsiniz. O da denendi ve beğenildi tarafımızdan.



Ve kızımın vazgeçemediği kurular. Masamızdan eksik olmayan çeşit çeşit meyve kuruları. Konu komşu, eş dost, herkes bilir kızımın "kuru" düşkünlüğünü. Hatta kuru meyve gördüğü zaman gözleri parlayan bir kızım var benim. Eskiden parmak ucunda yükselip sadece bakmaya eren boyu da, artık o tabağa uzanmaya yetiyor. İtiraf ediyorum bu manyaklık benden bulaştı kızıma. 
Neler mi tüketiyoruz:

  • Yaban mersini kurusu
  • dut kurusu
  • siyah ve beyaz üzüm kurusu
  • kuru erik
  • kuru günkurusu kayısı
Tekliflere açığız, tavsiye edebileceğiniz, benim bilmediğim bir çeşit varsa zevkle denenir.