19 Ağustos 2012 Pazar

Vazgeçilmez Lezzet Çorba

ben çorba severim Kim acıktığı zaman dumanı üzerinde tüten bir tas çorbaya hayır diyebilir ki? Üşüyünce, geniş sofralarda buluşunca, hafif bir şeyler yemek isteyince, hastalanınca yardımımıza koşan çorba, Türk mutfağının vazgeçilmez lezzetlerinden biri. Üstelik, hafif ve doyurucu yapısı sayesinde üç öğünde de zengin çeşitleriyle sofralarda yerini alıyor.

Çorba kelimesinin kökeninin ise Farsça "tuzlu haşlama" anlamında kullanılan "shorba"dan geldiğini biliyor muydunuz?

İyi beslenme anlamına gelen Sû ve Pô kelimelerinden türeyen çorba kelimesinin kökeni Sanskritçe'ye kadar dayanıyor. 

Çorba: 10 bin yıldır tüketilen bir besin!

Yaklaşık 10 bin yıl öncesinde bile çorba hazırlandığını ve içildiğini gösteren kayıtlar mevcut. Et ve sebzeyle birlikte pişirildiğinde, malzemelerinin sahip olduğu besin değerlerinin bütünlüğünü taşıyan çorba, o tarihlerden günümüze kadar sofraların en değerli besinlerinden biri olarak kabul ediliyor.

Türk Mutfağı'nın da yıldızı

Dünyanın sayılı mutfaklarından birine sahip Türkiye ise çok zengin bir çorba kültürüne sahip... Mutfaklardaki altın standardın temsilcisi ev yapımı çorbaların yanında, klasik ve yöresel pek çok çeşidiyle hazır çorbalar tüketicilere mutfakta saatler harcatmadan, ailelerinin seveceği lezzetli ve değişik tarifler sunuyor.

Hazır çorbalar, her geçen gün tüketicilerden gelen talepler doğrultusunda geliştirilirken, geniş ürün yelpazesiyle tüketicilerin hijyenik koşullarda taze ve kaliteli malzemeler kullanılarak hazırlanan birbirinden farklı lezzetleri güvenle tüketmelerini sağlıyor.

Tarhanaya Dünyanın İlk Hazır Çorbası demek mübalağa sayılmaz…

Çorbayı oluşturan malzemelerin başında gelen yoğurdun çorba kültürüne kattığı en büyük eser, kuşkusuz tarhanadır. Bir zamanlar göçebe atalarımızın hazır yemeği olan tarhana, hala her zaman ve her yerde çabucak lezzetli bir yiyeceğe dönüşebilecek, taşınması ve saklanması en kolay ve muhteşem üründür.

Tıpkı tarhana gibi, hazır çorbalar da mevsiminde toplanan ve özenle seçilen sebze ve baharatların yüzyıllardır uygulanan, tamamıyla doğal bir koruma yöntemi olan kurutma işlemine tabi tutulması ve harmanlanmasıyla üretiliyor.

Yazın da çorba içilir

Çorba denilince çoğumuzun aklına dumanı tüten sıcacık bir tabak gelse de, Anadolu ve Türk mutfak kültüründe soğuk çorbaların da ayrı bir yeri vardır. Özellikle soğuk ayran kullanılarak
yapılan çorbalar, serinletici özellikleriyle yaz günlerinin hafif ama keyifli yiyeceklerine dönüşüyor. Bu tür çorbaların en başında Sivas'ta yapılan bulgurlu pazılı soğuk çorba ile buğday ve ayranla yapılan soğuk çorba yani ayran aşı çorbası geliyor. Sivas'ta pazı katılan soğuk çorbanın diğer bölgelerdeki yöresel çeşitlerine sarımsak ve nane gibi baharatlar eşlik ederken, kimi bölgelerde ise salatalık gibi yaz sebzeleri eklenebiliyor.

Siz de bir çorba severseniz lezzet dolu çorba dünyasını keşfetmek için www.bencorbaseverim.com adresini ziyaret edin…

Bir bumads advertorial içeriğidir.

10 Ağustos 2012 Cuma

Ramazan pidesi değerlendirme etkinliği: Pideli köfte


Orucun son saatlerini geçirirken çıkılan alışverişte, bir tanesi ile yetinemeyen ve iki tane pideyi kaparak kasaya yönelen kişi benim kocam!
Sonuç; o akşamki iftarda toplamda çeyrek pide tüketilmiş tarafımızdan.
E belli zaten öyle olacağı da, insan o an söz geçiremiyor kendine. Hani açken alışverişe çıkmayın derler ya, o hesap!
Ve en kesin netice, evde kurulan sofra sayısında azalma olduğundan pideler kendinden geçer, bayatlamaya yüz tutar. Hemen her ramazan yaşanır bu tarz durumlar çoğu evde. Evin annesi hemen bir çözüm yolu bulur ve pideleri farklı şekillerde değerlendirir. Ben de en canımın istediğini yaptım. Pideli, hafif iskender misali, köfteli bi yemek...Of, güzel oldu valla.

Köftesi:

  • 400 gr kıyma
  • yarım ekmek içi
  • yarım fincan süt( şimdi çok şaşırılmış olabilir, ben de duyunca şaşırdım ama sonuçta yumuşacık, lokum gibi bir köfteniz oluyor. bilgisine çok güvendiğim Memet Özer' den)
  • 1 yumurta
  • tuz, karabiber, pulbiber, kimyon, yenibahar
  • 1 diş sarımsak
  • 1 küçük kuru soğan
Yoğurtlu sosu:

  • Sarımsaklı yoğurt
  • en üstüne de salçalı, tereyağlı sos
Pideleri küp küp doğrayın. Genişçe bir tavada üzerine hafif yağ gezdirerek biraz kızarmasını sağlayın. 
Köftenin tüm malzemelerini koyup, güzelce yoğurun ve ince uzun köfteler yapın. Yaptığınız köfteleri en az yarım saat buzdolabında dinlendirin. Sonra ister tavada, ister benim tercih ettiğim gibi yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisinde kızartın.
Kızaran pideleri servis tabağına alın. Üzerine bolca sarımsaklı yoğurt gezdirin. Köfteleri sıralayın. Üzerine domates sosundan dökün. Eğer seviyorsanız biraz daha kızdırılmış tereyağı gezdirin yemeğinizin üzerine, ki emin olun tat katacaktır.


Pideleri benim yaptığım gibi hafif kızartmak yerine et suyu gezdirerek daha yumuşak bir kıvam da elde edebilirsiniz. Ben hafif çıtır hafif de yoğurt ve sosla yumuşamış halini çok seviyorum. Afiyet olsun.

9 Ağustos 2012 Perşembe

Ramazan Ayı'nda Bir Çocuğumuzu da SEN Güldürmek İster misin?



LÖSEV, Türkiye genelinde yaklaşık olarak 11.500 lösemili aileye mutluluk kolileri dağıtıyor.

Vakıf, zorlu tedavi sürecinden geçen lösemili ve kanserli çocukların moral kazanmaları için Türkiye’nin dört bir yanında Ramazan’da iftar yemekleri de düzenleyerek yüzlerce aileye ulaşıyor. Eğer sen de bir koli mutluluk armağan etmek istersen farklı paketlerdeki yardım seçeneklerinden en uygununu seçip bu kutsal ayda desteğini gösterebilirsin.

Detaylı bilgi için www.losev.org.tr sitesi veya www.facebook.com/losev0660 Lösev Facebook sayfasını ziyaret edebilirsin. Lösev’i Twitter’da da @losev1998 hesabından takip edebilir, #LosevHayatVerir hashtag’i ile paylaşımlarınla destekleyebilirsin.

Bir bumads sosyal sorumluluk içeriğidir.

7 Ağustos 2012 Salı

Kayısı nektarı



Kışın alternatifimiz daha boldu sanırım. Elma suyu, portakal suyu olmadı havuç suyu, mandalina, greyfurt suyu, bitki çayı, ıhlamur... Ancak mevsim yaza dönmeye başladıkça, kıştan kalma portakal da tükenince ben de Naz için yeni fikirler üretmeye başladım. Vişne suyu, ayran( ki kendisine hayranız!), erik kompostosu, kayısı nektarı gibi...
Artık o hafta pazardan hangisi alınmışsa, evde hangisinden mevcutsa...
Gelen misafirlerimizin de en çok rağbet ettiği içeceklerden biri oldu kayısı nektarımız.  Yani anlaşılacağı üzere şehir dışından gelen ve hazım sorunu yaşayan misafirlerden bahsediyorum...


  • 1 kg kayısı
  • 2 su bardağı şeker
  • 1-2 tane karanfil
  • su
Kayısıları çekirdeklerinden ayırıp bir gece önceden şekere basın. Ertesi gün kayısıların üzerini hemen hemen geçecek kadar su ilave edin, karanfilini ekleyin ve kaynamaya bırakın. Bir güzel kaynadıktan sonra soğumasını bekleyin. Soğuyunca bir süzgeç yardımıyla kabuklarından ayrılmasını ve süzülmesini sağlayabilirsiniz. 
Koyuca kıvamlı bir kayısı suyunuz olacak. Dilediğiniz miktarda sulandırarak soğuk olarak tüketebilirsiniz.

6 Ağustos 2012 Pazartesi

anneysen' den ay ay bebek gelişimi


Varolduğunu öğrendiğim andan beri hafta hafta , ay ay gelişimini takip ettim kızımın. Hoş hala da ediyorum. Onun hangi gelişim sürecinde olduğunu, neler yapabileceğini, birlikte neler yapabileceğimizi kısacası onun dünyasını daha yakından tanımak ve o dünyada daha fazla yer alabilmek için her zaman aradım taradım, çoğu zaman  interneti, bazen de  kitapları. 

Bebeğinizin gelişimini artık tüm detaylarıyla anneysen' de bulabilirsiniz.


anneysen.com'da Ay Ay Bebek Gelişimi Bölümü ile Bebeğinizin Gelişimini Takip Edin
Anneler Ay Ay Bebek Gelişimi Bölümü'nde aylık olarak bebeklerinin gelisimlerini takip edebilecekler. Bu bölüm Çocuk Hastalıkları Doktorları ve Pedagoji uzmanları tarafından hazırlandı, adresi ise şöyle: www.anneysen.com/ay-ay-bebek-gelisimi.aspx 
Ay Ay Bebek Gelişimi Bölümü'nde, anneler bebeklerinin fiziksel, sosyal, algısal gelişimini inceleyebiliyor, aşı takvimini görebiliyorlar. Aynı zamanda bebeğinin ayına uygun gelişimini destekleyici önerileri de bulabiliyorlar.  


Tüm annelerin faydalanacağı bir kaynak olmasını diliyoruz.

4 Ağustos 2012 Cumartesi

Damla sakızlı sütlaç




Damla sakızı eşimin favorisi, sütlü tatlılar kızımın. Ben de ikisini birleştirdim, ortaya harika birşey çıktı. Damla sakızlı sütlaç..."Ben bunu daha önce niye denememişim" dedirtti.

  • 1 lt süt
  • 1 su bardağı şeker
  • 2 silme yemek kaşığı nişasta
  • 5 yemek kaşığı pirinç
  • 1 parça damla sakızı

Tencereye biraz su ve pirinci koyup pişirmeye başlayın. Pirinçler piştiğinde sütü ekleyin ve süt ısınmadan nişastayı ilave edin. Çırpma teli ile karıştırmaya devam edin. Kaynayınca şekeri ve dövülmüş damla sakızını ekleyin. Bir taşım daha kaynadıktan sonra ocaktan alın ve kaselere boşaltın. Üzerini tarçın, fındık, antep fıstığı, hindistan cevizi yada aklınıza gelen başka bir lezzetle buluşturun.

Soğuduktan sonra size afiyet olsun.